Skip to main content

 

13 Ekim 2025 tarihlerinde mezunumuz Murat Erciyes’in Kadim Mısır üzerine hazırladığı sunumun ilk bölümünü izledik.

Bu ilk bölümde Eski Mısır tarihini ele aldı Murat hocamız.  MÖ 3200’lerde başlayan kuruluş, Mısır’ın yerleşik düzene henüz geçmiş olan bir topluluktan nasıl tek bir devlet olduğunu, o döneme göre olağanüstü kapalı olan coğrafyası sayesinde nasıl büyüdüğünü ve inanç sistemini dış etkenlere maruz kalmadan kendi iç dinamikleri içinde nasıl geliştirdiğini dinledik. 
Eski Mısır’ın teokratik devlet yapısı içinde kralın tanrı ile olan bağı, tanrının yaratımından sonra kurduğu düzenin kral tarafından nasıl korunduğunu ve Maat konseptini gördük. Seb törenleri, kralın önce Set, sonra Horus, en sonunda da her ikisi olması çok ilginçti. Eski Mısır’ın tarihsel akışını bozan iki unsur vardır. Birisi devlet yönetiminde olağanüstü yetkiler ve ayrıcalıklar ile donatılmış rahip sınıfı, diğeri de Yahudilerdir. Her ikisi de Mısır’ın tarihte Ara Dönemler diye adlandırılan istikrarsızlık dönemlerine yol açmışlardır. Rahiplerin iktidar kavgası bugün bile anlaşılabilir bir şeydir; hatta dünyada ilk tek tanrılı din safsatasının baş rolüne batılılar tarafından oturtulan Akhenaton’un hikayesi bile bilinenden çok farklıdır ve kral ile rahipler arasındaki iktidar çekişmesinden başka bir şey değildir.
Yahudilere gelince… tabii bu konu Musevilik bağlamında bugün bile hassasiyetini koruyor.  İkinci Ara Döneme sebep olan Yahudi istilâsını, savaşı ve Mısır’dan kovulmalarını konuşmamıza engel olmadı.  Ne var ki ve maalesef burada Exodus’un izlerini göremedik. 
Yeni Krallık – İmparatorluk çağını konuştuk. Hatşepsut, Tuthmose ve Ramesses… Mısır artık dünyanın gördüğü ilk büyük imparatorluk olmuştur, Verimli Hilâl’e kadar olağanüstü büyük toprakların sahibidir. Ama her şeyin sonu olduğu gibi Mısır da zayıflar, işgaller olur. Asurlar, Libyalılar, Nubyalılar, Farsiler ve nihayet Makedonlar. Günü  farklı bir Kleopatra ile gülerek kapattık. 2. sunumu merakla bekliyoruz. 

 

Leave a Reply